Selam Oppaistler, naber?
Geçen gün sözlükte, laf arasında kore dizileri ile ilgili
bir bloğum olduğundan bahsetmiştim. Birçok kişi mesaj atarak bloğun linkini
isteyip daha çok yazmam yönünde telkinde bulundu. Açıkçası bloğun adının
Oppaist olmasının sebebi, kedimin adının oppa olmasıydı. Oppa geçenlerde vefat
etti. O kadar üzüldüm ki, bloğa yazmak içimden hiç gelmedi. Yeni yeni buraya
bakabiliyorum. Bundan sonra, evde kadınların hakimiyeti söz konusu, dişi
kedilerim Heval, Ninja ve Yumak ile GIRLPOWER ULAN diye takılıyoruz. İlerde
olur da bir erkek kedim olursa tekrar, adını Sensei koyacağım.
Girizgahı geçtiğimize göre, gelelim yazının asıl sebebine.
Bugün, yaz aylarında ağır buğur dizilerden sıkılan, eğlenceli diziler izlemek
isteyenlere, komik, naif, eğlenceli Kore dizileri tavsiyelerinde bulunacağım. Ben
izlerken çok gülüp eğlenmiştim, umarım siz de eğlenirsiniz:
OH HAE YOUNG AGAIN: Eric Moon deyip sussam yeter aslında.
Ancak olmaz, olamaz. 2016 yılında izlediğim en iyi, en komik dizilerden biri.
Dram yönü olsa da, çok abartılmamış. Komedi unsuru, aslında asıl çiftten ziyade
diğer çiftlerde. Eric’in manyak alkolik ablasına, Hae Young’ın deli annesine
bayıldım. Normalde bir Kore dizisinde bir anneyi sevmem imkansıza yakındır.
Dizinin konusundan bahsedecek olursak, sevgilim aşkım
birtanem Eric, Oh Hae Young adında bir kadınla sevgilidir, ancak düğün gününde
terk edilir. Bu olaydan iki yıl sonra, Oh Hae Young’ın evleneceğini duyan Eric,
düğününü sabote etmek için annesinin evlenmeyi düşündüğü iş adamından yardım
isteyerek, tam düğün öncesi damadı dolandırıcılıktan tutuklattırır. Hapse
gireceğini öğrenen damat Oh Hae Young’ı düğünden 1 (yazıyla bir) gün önce terk
eder. Oh olsun lan dediniz değil mi? Demeyin lan. Çünkü terk edilen Oh Hae
Young, aslında Eric’in sevgilisiyle aynı ada sahip, aynı okula gitmiş başka
biridir. Eric, sürekli onun hakkında vizyonlar görmeye başlar ve olaylar
gelişir. Bir Kore dizisinde görüp görebileceğiniz en süper en şahane öpüşme
sahneleri bu dizide bu arada. Dip not olarak belirtelim ve hatta link verelim.
ONE MOM AND THREE DADS: Küçüklüğünde “3 adam ve 1 bebek”
filmini izleyip sevmiş insanlar, naber? Bu diziyi seveceksiniz. Kesinlikle
seveceksiniz.
Dizinin konusundan bahsedecek olursak, dört süper yakın
arkadaştan biri, diğerlerinden önce evlenir. Eşi diğerleri için yengedir.
Bunların evini toplar, çamaşırını yıkar filan. Arada içten içe uyuz olmaz mı,
olur. Her neyse, bu çiftin çocuğu olmamaktadır ve bu kadını deli gibi
üzmektedir. Aile içinde sorunlar olur vs. Sorun kocasındadır bu arada, kadın
aşılama yoluyla hamile kalmak ister, ama eşinde sperm yok denecek kadar azdır.
Arkadaşlarıyla içip içip ağladığı bir gecede, arkadaşlarını onun için sperm
bağışçısı olmaya ikna eder. Olay şudur: üçünden de sperm örneği alıp bunları
karıştıracak, sonuçta çocuğun babasının kim olduğunu kimse bilmeyecektir.
Sarhoş kafayla “tabi lan manyak mısın” diyerek kabul ettikleri bu fikirden
sabahına pişman olsalar da, durum çok geçtir. Spermler aşılamaya gitmiş, yenge
hamile kalmış, çilekeş kocamız ise trafik kazasında ölmüştür.
Ortada hamile bir yenge, babasının kim olduğunu
bilemedikleri bir bebek ve pişman olan, şaşkın, ne yapacağını bilemeyen 3
babamız vardır. DNA testi yaptırmayacaklarına yemin eden üç baba adayımızın
bebekle maceraları İ-NA-NIL-MAZ komik. Benim favorim polis baba. Plase casanova
baba. Çünkü bebeğe de en çok o baktı. En az sevdiğim cimri baba çünkü ben zaten
cimri erkek sevmiyorum. Ama anneyi kimle ship’liyordun derseniz, elbette ki
hiçbiriyle! Müdürle ship’liyordum çünkü Jo Sang Wook.
REPLY 1997: Reply serilerinin ilki ve beni en çok güldüreni.
Bana daha çok hitap etme sebebi, sanırım ayrıntılı olarak hatırlayabildiğim bir
döneme denk geliyor olması. 1997’de 10 yaşındaydım. 90’lar nostaljisi yapmak
isteyen, o zamanları seven, 90’larda her şey daha güzeldi diyenler mutlaka
izlemeli. Evet hiçbirimiz Kore’de büyümedik dolayısıyla onlara komik gelen çoğu
90’lar esprisini biz anlayamıyoruz. Ama çevirmenler sağ olsun, bazı önemli
detayları açıklamışlar notlarıyla. Ancak evrensel şeyler, çağrı cihazından cep
telefonuna geçişi, chat’te konuşmak için bekleyişi, çevirmeli bağlantıda
açılmak bilmeyen fotoğrafları, annen telefon edecek diye internetten çıkmak
zorunda olmanı falan hatırlıyorsan, çok eğlenirsin.
Dizi aslında bir nevi “how i met your mother” versiyonu. Bir
lisenin mezunlar buluşmasında başlıyor. O gece yemekte bir çift evleneceklerini
açıklayacak. Biz de çiftin kim olduğunu tahmin etmeye çalışıyoruz. Dizi boyunca
ship’ler havada uçuşacak ben diyeyim. Şahsen ben bi değişiklik olsun diye
eşcinsel çifti destekliyordum ancak her zamanki gibi eşcinsellik kazanmadı.
HIGH END CRUSH: Jung Il Woo seviyor musunuz? O zaman buyurun
J Bu bir web dizisi,
dolayısıyla 15’er dakikalık bölümlerini metrobüsle işten eve giderken falan
izleyebilirsiniz bile. (ben Beylikdüzü-Eyüp arasında bitirdim) Hayatında her
şeye sahip bir prodüktörün, sahip olamayacağı bir kadına ilk görüşte aşık olup
bunu fark etmeyişi üzerine gelişiyor. Etkilenme sebebini “star ışığı var”a
bağlayıp kızın peşinde “sözleşme de sözleşme” diye koşturması, kızımızın her
reddedişinde küçük Emrah’a bağlaması, Bana göre son derece saçma ve komik “şortlu
takım elbise”ler. Ya o şortlu takım elbiseler nedir ya? Nedir? Jung Il Woo ve
psikoloğuna ayrı, yardımcısına ayrı yarıldım. Hakikaten komik, eğlenceli, güzel
vakit geçirten, gereksiz dramalarla sıkmayan çok tatlı bir dizi. Bir web dizisi
olduğu ve gençlere yönelik çekildiği için Jung Il Woo severlerin heyecanla
bekleyeceği güzel öpüşmeler yok. Ki Il Woo oppa baya güzel bi öpüşücüdür yani
biliyo bu işi diğer dizilerinde gördük. O açıdan biraz hayal kırıklığı olsa da,
arabadaki öpücük yine de fena sayılmazdı.
NOBLE MY LOVE: Oh My Venus’ü izlerken Sung Hoon’a hayran
olup onu daha çok izlemek isteyenler var mıydı bilmiyorum, şahsen ben
istemiştim. Noble My Love ağzıma bir parmak bal çalsa da, YETMEDİ. Çünkü bu da
bir web drama ve kısacık olması insanda “yaaa ama yaaa biraz daha uzun olsaydı
keşke” hissi uyandırıyor. Hayatını kurtaran veterinere aşık olan bir iş adamını
izliyoruz bu dizide. Ecnebilerin “Possesive Male Lead” dediği, bizim korumacı
esas oğlan dediğimiz sapına kadar maço, kadınına sahip çıkan erkeğimizi izlemek
güzel. Gerçi bu kadar maço erkek sadece dizilerde güzel anasını satayım. Gerçekte
olsa bilmiyorum hoşlanmazdım herhalde. Sapık derdim. Ama kız için yapmaya
çalıştıkları, kıskançlıkları güzeldi. Gençlere yönelik bir web dizisi
olduğundan güzel öpüşmeler beklemeyin. Literatüre “manga kiss” olarak geçen ve
kazara birbirlerinin üzerine düşme suretiyle öpüşme şeklinde tarif edeceğimiz dünyanın
en fake öpüşmelerinden birine sahip. Biraz Japon dizisi/manga live action
tadında çekildiğini unutmadan izleyin. Bir de DİZİDE KEDİ VAR.
Geldik bir Zipirinsan ile Dizi Top 5 listemizin daha sonuna.
Yayında ve yapımda emeği geçen herkese teşekkürler. Esen kalın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder