Bugün sizlere Love O2O’dan bahsedeceğim. Evet bir Çin
dizisi.
Normalde Mainland China dizileri sevmem. Neden çünkü
inanılmaz irrite edici bir dublajı olur. Bölüm sayıları fazla olduğu için
hikaye inanılmaz süner. Çekilemeyecek kadar dramatikleşir. Çok sevdiğim Çin
dizileri yok mu, elbette var. Ancak genelde iyi bir konuyu alıp bok ederek
bırakırlar. Öyle çok heyecanla takip ettiğim bir elin parmaklarını geçmez.
Love O2O işte bu iyilerden biri. Başrol oyuncusu erkek
inanılmaz yakışıklı. Hafiften Korelileri andırıyor. Başrol kız inanılmaz güzel.
Üstelik online oyunlarla ilgili! Daha önce izleyip sevdiğim, ama yine sonunun
pek güzel bağlanamadığını düşündüğüm ShanShan Comes To Eat’in yazarının
romanından uyarlanmış. Klasik “possesive male lead”in allahı var burda. Esas
oğlanımız, annesi babası öğretim üyesi olan, bilgisayar mühendisliğinde okuyan
bir öğrencidir. Dahi olduğunu söylemeye gerek var mı bilmem?
Daha genç yaşında kendisine şirket kurmuş, oyun geliştirmeye başlamış üniversiteden yurt arkadaşlarıyla. Yani klasik zengin çocuğu değil, henüz gelecek vaad eden biri. Ancak tüm o cheabol karakter özelliklerini kendisinde barındırıyor. A Chinese Ghost Story diye bir online role play oyunu oynuyor. Bir gün bir internet kafede, bu oyunu oynayan esas kızımızı görür. Onun oyunu oynayışına hayran olarak kullanıcı adını öğrenip oyunda takibe alır.
Daha genç yaşında kendisine şirket kurmuş, oyun geliştirmeye başlamış üniversiteden yurt arkadaşlarıyla. Yani klasik zengin çocuğu değil, henüz gelecek vaad eden biri. Ancak tüm o cheabol karakter özelliklerini kendisinde barındırıyor. A Chinese Ghost Story diye bir online role play oyunu oynuyor. Bir gün bir internet kafede, bu oyunu oynayan esas kızımızı görür. Onun oyunu oynayışına hayran olarak kullanıcı adını öğrenip oyunda takibe alır.
Bu role play oyununda, karakterler birbirleriyle partnerlik
kurmak için evlenirler. Esas oğlan da direkt kızımıza yanaşır ve online olarak
evlenirler. Birlikte güzel bir oyun partnerliği oluşturur, turnuvalar
kazanırlar. Esas oğlanımızın oyunu severek oynayan yurt arkadaşlarıyla, yine
online olarak tanışır. Esas oğlanımız kızı daha yakından tanımak için
bilgisayarını hackler ve ders programını öğrenir. Babasının dersini aldığını
görünce, normalde hiç gitmemesine rağmen derse gidip kızın yanına oturur. Hep
etrafında dolaşır, kıza yazanlara piçlik yapar falan.
En sonunda, bir turnuvanın final maçı olduğu gün, esas
oğlanımız trafik kazası geçirir. Dolayısıyla online olamaz. Esas kız bu duruma
çok üzülür. Çünkü artık bir daha görüşmeyeceklerini düşünmektedir. Derken esas
oğlanın arkadaşları online olup durumu açıklar. Tam bunun üzerine, oyun için
hazırladıkları videonun telifiyle ilgili bir telefon gelir esas kıza. Kız bunu
konuşmak istediğinde, artık zamanın geldiğini düşünen esas oğlanımız buluşma
teklif eder. Kız daha ne olduğunu anlamadan “çıkmaya” başlamışlardır bile.
Dediğim gibi ben bu “demanding possesive male lead” olayını
çok seviyorum. Bu dizide de son derece sevimli bir şekilde ilerliyor bu. Main
Couple’ımızın kimyası inanılmaz tutmuş. Çok tatlılar. Bu tip dizilerde hep
second lead sendromu yaşarken, burada hiç öyle bir şey olmuyor. Henüz 12. Bölümdeyim,
toplam 30 bölüm var ve pazartesiden cumartesiye, günde 2 bölüm yayınlanıyor.
Dramafever’dan takip ediyorum. Her gece 1 gibi, Amerikan doğu saatine göre
akşam altıda bölümleri paylaşıyorlar.
Online oyunları ucundan kıyısından severek oynamış, değişik
bir şeyler isteyen kişiler Love O2O’yu çok sevecek.
Hocam sen nerelerdesin ya yeni keşfettim ama keşke önerilerinin devamı olsaydı dedim
YanıtlaSil